İlim muşahede ve keşif sahibi kimselerin tecrübeleri ile Nakşıbendi tarikatı
bütün tarikatların en kolayıdır. İlahi ahadiyetin tecellisine mazhar olmak için Nakşıbendi tarikatı
insanı en kısa yoldan ulaştırır. Çünkü Nakşide müridin çalışmasından çok mürşid
çalışır. Mürşid çok çalışır ve kalbindeki feyizleri müridin kalbine aktarır. Nakşıbendi
tarikatının önderi ve Şah'ı ; Hz.EBUBEKİR (r.a.) ' dır. Resulullah Aleyhisselatu vesselam;
bir Hadis-i Şerif'te ; " Yüce Allah (c.c.) benim kalbime neyi aktarıyorsa, bende O'nu Ebubekir'in kalbine aktarıyorum
" buyurmuşlardır.
Nakşibendi tarikatı Ehl-i Sünnet ve'l cemaat itikadı üzerinde bulunmak bid'at ve uydurmalardan kaçınmaktır.
Kötü ve çirkin huy ve alışkanlıklardan arınmak, güzel ve yüce ahlak sahibi olmaktır. Bu tarikatta
cezbe hali, her şeyden önce gelir. Cezbeden sonra salik perdelerinin ardındaki gizli aleme ulaşmış
demektir. meczupluk hali iki şekilde olur. Birincisi; Suluk'un başında gelip geçer.. bu Nakşıbendi
tarikatında olmaktadır. İkincisi ; Salik bütün makamları aştıktan sonra zuhur eden bir haldir
ki ; bu diğer tarikatlarda görülmemektedir. Bu sebeple " Nakşıbendi tarikatı diğer tarikatların
dolaşıp ulaştıkları son makamı daha yolun başındayken ulaşır ve müride bunu
gösterir " denilmiştir. Nakşıbendi tarikatının evliyası diğer tarikatların evliyasından
daha selahiyetlidir. Fakat bundan Nakşıbendi tarikatının evliyası diğer tarikatların evliyasından
daha faziletlidir manası anlaşılmasın. Anlatmak istediğimiz mana şudur ;
Nakşıbendi tarikatı diğer tarikatlardan daha kısa mesafeli ve daha kolaydır.
Nakşıbendi tarikatının salikleri diğer tarikatların saliklerinden daha faziletlidir.
mesela erkek, kadından yaratılış bakımından daha güçlü ve üstündür dediğimiz zaman bir
gerçerği ifade etmiş oluruz. Aynen bunun gibi , Nakşıbendi tarikatının usul ve temelleri de
diğer tarikatlardan güçlü ve üstündür.
Nakşıbendi tarikatında ilk önce lb zikri gelir, oysa diğer tarikatlarda, kalb zikri
ikinci derecede gelmektedir. Nakşıbendi tarikatında normal olarak, yemek, içmek, uyumak, evlenmek ve çalışmak
vardır. Açlık ve uykusuzluk derecesi diğer tarikatlara nazaran ikinci planda gelmektedir. bulundukları
her yerde muhabbet kalplerinin tellerini İlahi merkeze bağlarlar. Elleri işte, kalpleri İlahi tefekkürdedir.
Kur'an-ı Kerimde şöyle buyrulmaktadır ; " (ALLAH'ın) Öyle kulları vardır
ki onları ALLAH'ı anlamaktan ne ticaret ne de alışveriş alıkoymaz " Kısacası
Nakşıbendi tarıkatı Sahabilerin (r.a.) uyguladıkları usul ve kaidelerdir. Sahabiler hangi yolu
takip etmişlerse ne fazla ne eksik o yolu olduğu gibi takip etmektir. Sünnet'e bağlı kalmak, zahir ve
batın işlerini ve durumlarını aynı ölçülerde düzeltmektedir.
Hayat işlerinden hiçbirini ihmal etmeden kalb huzuru bulmak ve manevi alemden feyiz almaktır.
Genç ve yaşlı herkes ölü ve diri bu feyiz ve nurlar karşısında eşittir. hiç bir derece ve makamında
zorluk yoktur. Bu tarikatın piri ve önderi; Hz.EBUBEKİR (r.a.). Halifelerin ilki ve öncüsü idi.
Bu tarikatta diğer tarikatların önderi ve lideridir. Nurların ve sırların kaynağıdır.
Diğer tarikatlarda olduğu gibi bu tarikatta da bazıları Sünnet'e aykırı olarak oynama ve benzeri
davranışlarda bulunmaktadırlar, bunların bu davranışları şüphesiz Nakşıbendi
tarikatı ile ilgisi yoktur. Özet olarak; Nakşıbendi tarikatı en güzel ve en olgun, en açık, en tatlı,
en kısa, en kolay ulaştırıcı ve vardırıcı bir tarikattır. Bir şair
şöyle demektedir ;
" Nakşıbendi tarikatının üstün özelliklerini hiç kimse tam olarak vasıflandıramaz
".
Minhacul-Abidiyn kitabında, Şöyle denilmektedir " Nakşıbendi tarikatı, uzunluk
ve kısalığı diğer tarikatların ve ayakla yürünen yolların mesafelerine benzemez. Bu tarikat
ruh ayağı ile yürüyen bir tarikattır. Tefekkürlerine çok önem verilen ve iman lezzetlerini esas kabul eden
bir tarikattır. İlahi nurlara mazhar olan bir mürid, bu tarikatta daha erken ermektedir. Kimi bir saat, kimi bir
hafta kimi bir yıl kimi ise altmış yılda erer. Bazıları da yüzyıl ağlayıp, sızlanmaktadır.
Fakat kalbinde hiç bir iz olmamıştır. Samimiyet ve ihlas her işin başında gelmektedir. Hadimide;
" Nakşıbendi tarikatı, keşif ve kerametler tarikatıdır. Resulullah (s.a.v.)
bir Hadisinde şöyle buyurmaktadır ;
" Batın ilmi, Yüce ALLAH'ın (c.c.) sırlarından bir sırdır. Yüce ALLAH
(c.c.) bunu sevdiği kulların kalbine tecelli buyurur. "
Hiç şüphesiz bu ilim hangi kalbe girerse orada bir aydınlık ve genişlik meydana getirir.
Tatarhaniye kitabında şöyle denilmektedir ; " Keşif ve kalb ilmi, öğretmek ve öğrenmek ile elde edilmez;
Yaşanarak, çalışarak elde edilir. Bu kalb ilmi değil, hal ilmidir. Kur'an-ı Kerim'de Yüce ALLAH (c.c.)
şöyle buyurmaktadır
" Bizim için çalışanlara, hiç şüphesiz yolumuzu gösteririz. "
İmam-ı Taftazani Şarhul-Makasit adlı kitabında şöyle demektedir ;
" Kul bütün makamları aşıp İlahi tecellilere ulaşınca zati Ahadiyyetin sırlarına
mazhar olur. Bu dereceye erişen bir kul, kendi sıfatını ve varlığını, Yüce ALLAH'ın
(c.c.) varlığında unutur, kaybeder. Varlık dünyasında Yüce ALLAH'ın (c.c.) varlığından
başka hiç bir şey görmez. Gördüğü, duyduğu ve bildiği sadece O'dur (c.c.). Hadis-i Kutsi'de ; "
Kul nafilelerle Bana yaklaşmaya devam eder. Takiben ; onun tutan eli, yürüyen ayağı ve konuşan dili olurum"
diye işaret edilen mana budur. Bu tarikat bilgileri ile elde edilir, kalb ve ruhun sırlarına mazhar olmak
için nefsin kötülüklerinden arınmak gerekir.
|